Üyelik Başvurusu Gönüllü Ol

Online Bağış Online Bağış Dosya Arşivi Dosya Arşivi

Ocak - 2025 Genç İstikbal Dergisi

Ocak - 2025 Genç İstikbal Dergisi

❝Kutlu Fetih; Mekke❞  Ocak Sayımız Çıktı ◈  OCAK 2025 - Sayı: 280 - Yıl: 24

Kutlu Fetih; Mekke 


İslam tarihimizin en önemli dönüm noktalarından olan bu fetih, karanlıkların İslam ile nurlandığı çağların kapılarını ardına kadar açmıştır. Mahzun Müslümanlar, peygamber ocağı ve İslam’ın ilk şehrini şirkten ve pislikten arındırarak adeta bir güneş gibi doğmuşlardır. Yeryüzünün o en karanlık çağına ışık olmaya söz vermişçesine dört bir yana hakkı taşıma gayreti ile serpilen ashap, en kuru yerde dahi İslam’ın çiçeğini yeşertmekle de şereflenmiştir. 


On yıllar boyu çeşitli işkencelere maruz kalan Peygamber efendimiz ve kutlu Sahabe en sonunda Mekke’yi terk etmek zorunda dahi kalmıştı. Kendine bir sığınak arayan Müslümanlar en sonunda Medine’ye yerleşmiş ve bir nebze feraha ermiş olsalar da kimi bütün dünyalık malını, kimi ailesini ve sevdiklerini dahi geride bırakmak durumunda kalarak gelmişti Mekke’ye. 


Peki, bütün bunlardan önce Peygamber Efendimiz henüz İslam’ı anlatmaya başlayınca, henüz büyük kalabalıklara dahi hitap edememişken. Kendisine davasından vazgeçmek karşılığında istediği kadar zenginlik, dünya malının en güzeli ve hatta Mekke’nin liderliği dahi teklif edilmişken bunu neden kabul etmemişti. Elde ettiği zenginliği İslam için kullanamaz mıydı, şairlikleri ile ün salmış para karşılığında herkese hizmet eden methiyeler dizen güzel şiirler okuyanlara Kur’an-ın ayetlerini okutamaz mıydı mesela. Köleler ve hizmetçiler satın alıp onları özgürleştirebilir miydi acaba? Dönemin şartları deyip, kimseyi gücendirmeden toplumu müsaade edilen ölçüde adil şekilde de yönetebilirdi belki de. 


Tüm bunların aksine o kendisine yapılan teklifi “Bir elime ayı, diğerine güneşi dahi verseniz yine de davamdan dönmem” diyerek türlü türlü işkencelerle bezeli yolu tercih etti. Tarihler ilerledikçe hakikat gösterdi ki; O (SAV) bir grup yerine herkesi özgürleştirdi, kulların kullara değil Allah’a iman ederek ancak feraha ereceklerini gösterdi. Hakkı haklının ağzından söylemek yüzlerce ünlü şairden daha fazla dokundu kalplere. 


Efendimiz bu yöntem ile kulların kendisine çizdiği yolu değil, hakkın çizdiği yolda olmanın ancak doğru menzile erişeceğini gösterdi. Çağın her türlü şartına rağmen hak olanı söylemenin bir yolu olacaktır. Bu yolda en önemli düstur ise; yol doğru ise istikamet doğrudur.


AGD İstanbul Kanalı

AGD İstanbul Youtube kanalı son videolarını izleyin

SOSYAL MEDYA

Bizi Takip Et

Yukarı Çık